Birinci 28 Şubat darbe ve zulüm sürecinde, 1999 yılında yazdığım “Suçumu Seviyorum” başlıklı şiirimi, son 5 yıldır yaşanmakta olan ikinci 28 Şubat baskı ve zulüm sürecindeki güncelliği sebebiyle 2021 yılının Şubat ayında sizlere okuyorum.
Bu şiirimi tüm Müslümanlara ve mazlumlara ithaf ediyorum.
Birinci 28 Şubat darbe sürecinde mücadele edip bedel ödeyen bütün mazlumların ve Müslüman kardeşlerimin,
Darbecilerin brifingi ile yönlendirilen ideolojik mahkemelerde haksız yere mahkûm edilen ve sonra yeniden yargılanma hakkı bile tanınmadığı için hâlâ zindanlarda çile dolduran mü’min kardeşlerimin,
Birinci 28 Şubat zalimleri olan “Ergenekoncu ulusalcı Kemalistler” ile “Türkçü Kemalistler”e yeniden iş başı yaptırılmasıyla başlatılmış “İkinci 28 Şubat süreci” olan son beş yıldır aynı ideolojik mahkemelerde verilen keyfi cezalarla zindanlara atılan, haksız, mesnetsiz ve iftiraya dayalı ideolojik bir tutumla yıllarca tutukluluk hali sürdürülerek zulmedilen Müslüman kardeşlerimin,
“Yeni Türkiye” adı verilen dönemin özellikle son beş yılında sürekli hale getirilen gece yarısı ev baskınlarıyla, dernek ve vakıflara yönelik terör örgütü merkezine yapılır gibi gerçekleştirilen zalimce baskınlarla, hatta Cuma namazı kılınan mescidlerine yapılan baskınlarla mağdur edilen kardeşlerimin zalime karşı Hakk’ı haykıran sesi olmak için bu şiirimi okuyorum.
Günler, haftalar, aylar ve hatta yıllarca gözaltında ya da zindanda tutulup bir suç bulunamamasına rağmen ısrarla sürdürülen baskı, takip ve sorgulamalarla sindirilmek istenen ve haksız yere tutuklanıp serbest bırakıldıkları halde özür bile dilenmeyen mazlumların,
Üstelik yeni çıkarılan “Kitle İmha Silahlarının Yayılması ve Finansmanının Önlenmesine İlişkin Kanun” gibi son derece alakasız bir kanuna eklenen maddelerle sivil toplumu sindirmek, İslamî tebliğ ve eğitim çalışmalarını baltalamak, dernek ve vakıf adı altındaki çalışmaları, “mazlumlara yaptıkları yardımlar” üzerinden bile kolayca terörle ilişkilendirip kapatmak, kayyum atamak gibi ilave zulümlerin önünü ardına kadar açan bir yasa çıkarılarak, tamamen yok edilip tasfiye edilmek istenenlerin,
“Yeni 28 Şubat” sürecinde son beş yıldır sürdürülen, Suriye mazlum halkına yardım çalışmasını bile teröristlikle suçlayacak, “Atatürk ilah değildir” diyeni tutuklayacak, “Kur’an ayetlerini paylaşan astsubayı ordudan ihraç edecek” kadar açık İslam düşmanı uygulamalardan mağdur olan bütün Müslüman kardeşlerimin zalime karşı Hakk’ı haykıran sesi olmak inancıyla,
ve bu zulüm rejiminin adaletsizlikleri sonucu hakları ihlal edilip zulmedilen tüm mazlumların da zulme karşı itiraz eden çığlığı olmak için bu şiirimi okuyorum.
Darbeyle, Cumhuriyet Adı Altında Batıcı Laik Ulus Devlet Kuruldu
Halka rağmen laik düzen kurdu, birkaç Batıcı “ittihatçı”
Hileyle kültürel işgale yöneldi, Batılı üçkâğıtçı
Hakim oldu, ulusçu, Kemalist, laik, seküler teoloji
Taklitle Batıdan ithal edildi, bu resmi ideoloji
Müslim bir halka dayatılan devlet, laik ulus devletti
Tepeden dayatan ise, Batıcı jakoben bir elitti
Halklar hiç kâle alınmadı, kısmetine düşen zilletti
“Halka hizmet” yerine, ondan istenen hep “kör itaat”ti
Pozitivizmin ilkelerini, put yaptılar devlete
Çok “Kelleler kopardılar”, benimsetmek için “millete”
Başkası bile olamadı, Batıyı taklit halkı boğdu
Kökünden koparılınca, niteliksiz bir ucube doğdu