Üye Ol  -  Şifremi Unuttum?
Facebook
 
 
> Bugün 12 Eylül 1980 darbesinin yıl dönümü...

> Kadir Gecesinin ve Ona Değer Kazandıran Kur’an’ın Kadrini Bilmek...

> Erdoğan’ın, Karşılığı Olmayan Sert Söylemleri Filistin’den Yana, ...

> Ömrümüzden Bir Yıl Daha Azaldı, Gelin Hâlimizi Sorgulayalım!...

> Küresel İfsadın Fıtratı ve Doğal Dengeyi Bozması ile İnsanlığın Y...

   
En Çok Okunanlar

Anasayfa  >   DİĞER  >  2020
 
İLKAV ve KALEMDER´den ABD´de meydana gelen olaylara dair kamuoyu açıklaması...
Tarih: 14/06/2020
   


İLKAV ve KALEMDER, ABD´deki meydana gelen son olaylar ve ırkçılığa dair genelde batı uygarlığı özelde de ABD üzerinden insanlığın geldiği/getirildiği noktayı değerlendiren bir kamuoyu açıklaması yayınladı.

İLKAV ve KALEMDER'den ABD'de meydana gelen olaylara dair kamuoyu açıklaması...
 
İLKAV ve KALEMDER, ABD'deki meydana gelen son olaylar ve ırkçılığa dair genelde batı uygarlığı özelde de ABD üzerinden insanlığın geldiği/getirildiği noktayı değerlendiren bir kamuoyu açıklaması yayınladı.
 
İLKAV ve KALEMDER’den Ortak Açıklama:
 
Terörist Amerika’nın Günah Galerisi ve Kurtuluş Yolu 
 
ABD’nin Minneapolis kentinde, 25 Mayıs akşamı George Floyd isimli 46 yaşındaki siyahi Amerikalının polis tarafından gözaltına alınırken hayatını kaybetmesi, günlerdir bütün dünyada ana gündem oldu.
 
Yoldan geçenlerin çektiği ve sosyal medyada paylaşılan videolara göre, yüzyıllardır dünya mazlum halklarının (rakamların ifade edemeyeceği kadar) çok büyük miktarda kaynağını çalarak gücünü oluşturan Amerika yönetimince 20 dolar değerinde bir sahtecilik şüphesiyle gözaltına alınmak istenirken Floyd, beyaz polisin dizini ensesine basması sonucu nefesi kesilerek hareketsiz kaldı. Floyd’un, dakikalarca "Lütfen, nefes alamıyorum, lütfen!" şeklinde yalvarmasına, etraftakilerin uyarı ve tepkilerine rağmen polisin âcil sağlık ekipleri gelene kadar tavrını değiştirmediği görüldü. Beyaz polisin yaklaşık 9 dakika boyunca ensesine basarak beklediği Floyd’un ambulansla kaldırıldığı hastanede kısa bir süre sonra hayatını kaybettiği açıklandı.
 
ZULÜM, BİREYSEL BİR IRKÇILIKLA SINIRLI DEĞİL!
 
Buna benzer haberleri sık sık izlediğimiz Amerika Birleşik Zulüm Devletlerindeki bu vahşice eylem, helâkın başlangıcı olur mu, zaman gösterecek. Dünyaya jandarmalık yapmaya kalkan, ülkesi içinde ve dışında yaptığı zulümler ve katliamlarla milyonlarca insanın ölümüne sebep olan Amerika ve temsil ettiği “Batı”, fıtratını bozup vahiyden uzaklaşmanın doğal sonucu olarak “hayvanlardan aşağı”ya (Furkan,25/44), “esfel-i sâfiline”/”aşağıların aşağısına” (Tin, 95/5) düşmüş ve hayvanların yapmayacağı biçimde büyük vahşetlerin tarihini yazmıştır. 
 
Genelde Batı, özelde ABD insanının, para ve çıkar hırsı, daha fazla üretim ve daha fazla tüketim azgınlığı o kadar gözlerini ve özlerini karartmıştır ki, genel anlamda toplum ve bu toplumun destekleyip iktidar yaptığı yönetici kadrolar dünyayı vahim bir âkıbete sürüklemektedir. 
 
Bu büyük sapmanın sonucu olarak, ABD’nin kısa tarihi insanlığa karşı işlenmiş sayısız suçla doludur. ABD’nin ayak bastığı her coğrafya büyük trajediler yaşıyor. Vietnam, Japonya, Kore, Küba, Panama, Guatemala, Nikaragua, Meksika, Filipinler, Afganistan, Irak ve son olarak Suriye’de ABD’nin kanlı ayak izlerini görmek mümkün. ABD’nin doğrudan ya da dolaylı olarak yaptığı müdahaleler, darbeler ve savaşlarla dünyanın dört bir yanında milyonlarca masum insanın ölümüne sebep olduğu insanlık suçlarının bir kısmı şunlar:
 
SOYKIRIMLAR, KATLİAMLAR
 
Amerika kıtasının keşfi yalanıyla başlayan süreçte 10 milyonun üzerinde Kızılderili kendi topraklarında katledilip sayıları 200 bine indirilecek kadar büyük bir soykırım yapıldı. İşte ABD bu soykırımlar üzerine kuruldu. 16. yüzyılla 19. yüzyılın ortalarına kadar toplam 15 milyon Afrikalı köleleştirilerek Amerika kıtasına getirildi. Milyonlarcası da yollarda veya kendi ülkelerinde kötü muameleden, işkenceden hayatını kaybetti. Daha sonraki yüzyıllarda ve hâlen de siyahiler, insan sayılmadılar, hep ikinci sınıf olmaktan, aşağılanmaktan, sömürülmekten ve beyaz polislerce sokak ortasında infaz edilmekten hiç kurtulamadılar.
 
NÜKLEER SİLAHLAR, ZEHİRLİ GAZLAR
 
Kuruluşunda kan döküp soykırım yaparak kurulmuş olan ABD, diğer yüzyıllarda da hep kanla beslenmeye ve yeni soykırımlara imza atmaya devam etmiştir. ABD, 1945 yılında Japonya’ya iki atom bombası atarak 350 bin kişinin ölmesine ve binlerce insanın da sakat kalmasına neden oldu. 1945 yılında, Almanya’nın Dresden kentine 3 gün süreyle havadan bomba yağdıran ABD, çocuk ve kadınların çoğunlukta olduğu 200 bin kişiyi öldürdü. Amerikan savaş uçakları tarafından üç yıl boyunca bombalanan Kuzey Kore’de 4 milyona yakın insan öldü. 1950 yılında Guatemala’da CIA destekli darbe sırasında 200 bin sivil öldürüldü. 1955 yılında Endonezya, Laos, Kamboçya’da çok sayıda CIA operasyonu düzenlendi. 1950-1959 yılları arasında Küba’da 60 bin kişi ABD destekli Batista birliklerince katledildi. ABD, Vietnam Savaşı boyunca 3 milyon sivilin hayatını kaybetmesine neden oldu. Vietnam savaşında Amerika sivil halk üzerinde zehirli portakal gazı kullanarak soykırım yaptı.
 
KATLİAM İÇİN BAHANE ÇOK
 
11 Eylül 2001 tarihinde Dünya Ticaret Merkezi ve Pentagon’u hedef alan saldırılardan sonra Amerika, Afganistan’ı işgal etti. 2001 yılında “el-Kaide’nin saldırısına karşılık verdiği” iddiasıyla Amerika, bu işgal sırasında Afganistan’da 150 bin sivilin ölmesine neden oldu. 2003 yılında (sonra yalan olduğu ortaya çıkan) kimyasal silah iddialarını gerekçe göstererek Irak’ı işgal eden ABD bir milyondan fazla Iraklıyı katletti. ABD’nin saldırıları sonucu 4.7 milyon Iraklı evini terk etti. ABD bu katliamlarına dünya ile alay edercesine “Irak’ı Özgürleştirme Operasyonu” adını verdi. Guantanamo ve Ebu Gureyb hapishanelerinde Müslümanlara karşı yaptığı işkenceler ve onur kırıcı tavırlar insanlığın hafızasına derin acılarla nefret olarak kazındı.
 
Mazlum insanların ve Müslümanların yer altı ve yer üstü kaynaklarını sömüren, gittiği yerde kan ve gözyaşı bırakan bu iblisler topluluğuna karşı öfkemiz sürekli ve diri olmak zorundadır. İslami bilinci diri tutmak Amerika ile dost olanları unutmamak her erdem sahibi insanın insanlığa borcu, Allah’a karşı sorumluluğudur.
 
ABD EN VAHŞİ TERÖR DEVLETİDİR
 
Birey ve gruplar terörist kabul edilirken, devletler çoğunlukla bu tanımın dışında tutulur. Halkın zâlim devlete karşı tavrı terördür de, devletin kendi halkına her türlü zulmü revâ görmesi veya başka ülkelerdeki halkları toplu kıyımlara uğratması terör kabul edilmez. Hâlbuki fesad anlamındaki terör, en büyük çapta ve en yoğun şekilde devletler tarafından sürdürülmektedir. İki dünya savaşında mâsum halkların acımasızca öldürülmesi, atom bombalarıyla iki şehrin yerle bir edilmesi ve devamlı olarak sürdürülen Müslüman halklara karşı katliâmlar, haksız saldırı ve savaşlar, terör örgütü diye tanımlanan dünyanın tüm bireysel ve grupsal eylemleriyle kıyaslanamayacak kapsamdadır. İsrail ve onun müstemlekesi durumundaki ABD ve onlara destek veren ülkelerin yönetimindeki zihniyet ortada durduğu müddetçe, dünyada haksız savaşlar, yani terör ve fesad ortadan kalkmayacaktır. Dünyanın bütün terör örgütlerinin yüzlerce yıldır öldürdükleri insanları sayalım; Amerika’nın uyguladığı bir günlük terörde döktüğü kanın yanına yaklaşamaz. 
 
İNSANLIĞIN SON UMUDU: İSLÂM DEVLETİ 
 
Biz adımızdan emin olduğumuz gibi biliyoruz ki, beşer ürünü tâğutî yönetimlerin hele zulmediyorlarsa ömrü uzun sürmez, hiçbir ümmetin/topluluğun varlığı ebedî olmaz. Çok kısa bir zaman içinde Sovyet blokunun hızla çöküşüne tanıklık eden insanlık, liberal demokrasinin de leşini tarih çöplüğüne atacaktır inşaAllah. Bu kesin de, sonra ne olacak? Bu kriz, mü’minlere büyük imkân ve fırsat sunmaktadır. Dünya bir kurtuluş arıyor. Kapitalizm ve komünizmden başka bir yönetim tarzı bilmeyen insanlığın son şansıdır İslâm. Batılı bâtılın temsilcisi Amerika’nın şoförlüğünde helâke doğru son sürat sürülen dünya arabasının tek kurtuluş şansı vardır. Tüm birikimlerini harcayan, bütün umutlarını yitiren çağdaş insanının tek umudu kalmıştır. O da İslâm’ın Adalet Devleti; Kur’an’ın hedeflediği toplum ve yönetim; Olaylar, gelişmeler yeni bir dünya düzenine gebe... 
 
Beşerî düzenlerin sonu yaklaştı. Batının insanlara vermeyi vaad edeceği, ümitlendireceği hiçbir değeri kalmadı. Tüm mazlum kitleler, bütün insanlık, “âdil bir dünya” aramakta, ancak vahyin yol göstericiliği olmadan da bu “adil düzene” bir türlü ulaşamamaktadır. Dünya ve âhiret kurtuluşunun nerede olduğunu bilen ve ellerinde korunmuş vahyi bulunduran insanlar olarak Müslümanlara çok önemli sorumluluklar düşmektedir. 
 
Tarih de, İslam’ı, insanlığı kurtaracak rolünü üstlenmeye âdeta zorlamaktadır… Yeter ki biz Müslümanlar, insanlığa karşı şahidlik ve davet sorumluluklarımızı hakkıyla yerine getirip (Hac, 22/77-78) Allah’ın dininin yardımcıları olalım ve Allah’ın vaat ettiği yardımı hak edelim…(Muhammed, 47/7)
 
İşte o zaman, “Zulmedenler nasıl bir inkılâpla devrileceklerini (yakında) bilecekler(dir)!” (Şuarâ, 26/227)
 
        Kalem Eğitim                İlmi ve Kültürel Araştırmalar Vakfı
   Kültür Yardımlaşma                             (İLKAV)            
 ve Dayanışma Derneği
      (KALEMDER)                                           
 
 
 
Kamuoyu Açıklamasının seslendirilmiş hali aşağıda istifadenize sunulmuştur.
 
 

Bu içerik 1417 defa görüntülendi.
 
 
Yorumlar
Yorum Ekleyin
Adınız Soyadınız
e-Posta Adresiniz
Başlık
Yorum
Kalan karakter sayısı : 6000
Güvenlik Kodu
 
 
Copyright © 2013 İLKAV - İlmi ve Kültürel Araştırmalar Vakfı
Strazburg Caddesi No:18/4 SIHHIYE/ANKARA
Telefon :  +90 (312) 229 79 76 e-posta:  iletisim@ilkav.org
İLKAV Teknik Komisyon