Üye Ol  -  Şifremi Unuttum?
Facebook
 
 
> Bugün 12 Eylül 1980 darbesinin yıl dönümü...

> Kadir Gecesinin ve Ona Değer Kazandıran Kur’an’ın Kadrini Bilmek...

> Erdoğan’ın, Karşılığı Olmayan Sert Söylemleri Filistin’den Yana, ...

> Ömrümüzden Bir Yıl Daha Azaldı, Gelin Hâlimizi Sorgulayalım!...

> Küresel İfsadın Fıtratı ve Doğal Dengeyi Bozması ile İnsanlığın Y...

   
En Çok Okunanlar

Anasayfa  >   HABERLER  >  2014
 
İLKAV´DA BAYRAM NAMAZI VE BAYRAMLAŞMA
Tarih: 28/07/2014
   


İLKAV´DA BAYRAM NAMAZI KILINDI VE MÜMİNLER BAYRAMLAŞTI. Bilmeliyiz ki, ümmetin onuru olan Kudüs ve Mescid-i Aksa’nın kurtuluşunun yolu ümmetin kurtuluşundan geçiyor. Kudüs’ün kurtuluşu, Ankara, Kahire, Riyad, Mekke, Şam, Bağdat ve diğerlerinin kurtuluşuyla bağlantılıdır.

İLKAVDA RAMAZAN BAYRAMLAŞMASI 

      İlkav konferans salonunu sabahın erken saatlerinde dolduran Ankaralı Müslümanlar bayram namazını kıldıktan sonra bayramlaşma merasimi yaptılar.

Bayram namazından önce Şeyho Duman hoca Ramazan ayının müminler üzerindeki güzel etkisinin, Ramazan’dan sonra da devam etmesi gerektiğine ilişkin bir sohbet yaptı. Sohbette; Bayram kelimesi Arapçada ıyd olarak kullanılır. Bayramlar sevinç günleridir. Ama maalesef İslam coğrafyasının güneyinden kuzeyine doğusundan batısına her yanı kan ve gözyaşlarıyla zulüm altında inim inim inlemektedir. Müslümanların bu durumdan kurtuluşları rabbimizin gönderdiği Kur’an’a hep birlikte sarılmakla mümkün olacağını söyledi.

      Gazze’de direnen kardeşlerimizden bahsettikten sonra, şeytanın sağdan yaklaşması, Allah’a temiz olarak kavuşmaktan ve Müslümanların birlikteliğinden ve kardeşliğinden bahsetti.

      Ardından Gazze yetkililerince gönderilen Filistin için toplanan yardım makbuzunu içeren mektup cemaate Abdullah Başaran tarafından okundu.

      Bayram namazının kılınmasından sonra bayramlaşma merasimi yapıldı. Ardından artık geleneksel hale gelen çocuklara bayram hediyeleri verilerek, bayramlaşma sona erdi.

Bayram namazı hutbesi:    “ Mukaddesler ve Müslümanlar"

 

“Hep birlikte Allah’ın ipine (Kur’an’a) sımsıkı sarılın. Parçalanıp ayrılmayın…” Al-i İmran: 103Bir mübarek Ramazan ayını da geride bıraktık. Salih amel olarak kazanımlarımız oldu. Zira Rabbimiz ahiret için azık biriktirmemizi istiyor. İnşallah biriktirmişizdir.
Buruk bayramlardan birini daha idrak etmiş bulunmaktayız. Neden buruk sorusu bile zaid bir sorudur. İslam dünyasının hal-i pür melali ortadadır.


      İslam coğrafyasında yaşayan halklar bugün ancak sosyolojik anlamda ümmet olarak nitelendirilse de, ıstılahi anlamıyla ümmet olma vasıflarını kaybederek cahiliye yığınları haline gelmiş, geleneksel ve modern cahiliyenin karanlıklarında izzet ve güçlerini yitirmiş bulunmaktadırlar. Bu halklar içindeki diriliş öbeklerinin çabaları da henüz bu karanlığı aydınlığa çevirme potansiyeline ulaşamamıştır.  Bu sebeple İslam coğrafyasındaki parçalanmış, tevhidi niteliğini kaybetmiş yığınlar Allah’ın yardımına müstehak, tevhidi bir toplum, Allah’a ve Rasulüne (S), vahye teslim olmuş bir ümmet haline gelememiştir. Bilmeliyiz ki, ümmetin onuru olan Kudüs ve Mescid-i Aksa’nın kurtuluşunun yolu ümmetin kurtuluşundan geçiyor. Kudüs’ün kurtuluşu, Ankara, Kahire, Riyad, Mekke, Şam, Bağdat ve diğerlerinin kurtuluşuyla bağlantılıdır.

      Kudüs ve Mescid-i Aksaancak vahyin egemenliğine geçtiğinde hakiki anlamıyla kurtulmuş olacaktır. O halde Kur’an’ı terk edilmiş bırakanların, Kur’an’ın belirlediği ilke ve kimliklerini kirletenlerin, imanlarına zulüm yani şirk giydirip ümmet bilinci yerine ulusalcı kirlenmeler yaşayanların bu kurtuluşu sağlamaları mümkün değildir. Bugün, halkı Müslüman olan ülkelerin başkentlerinin tamamına yakını vahye aykırı yönetimlerin hakimiyetinde, bu ülkeler toplumlarını tevhide aykırı, ümmet bilincini dışlayan cahili, ulusalcı, batıcı sistemlerle yönetiyorlar. İşte bütün bu cahili devletler, bugün İsrail terör devleti ve hamisi ABD ile şu veya bu biçimde işbirliği içindedirler.


Bu sebeple biz Müslümanlar, bir yandan, İslam düşmanlığı ortak paydasında toplanarak mazlum kardeşlerimize azgınca saldıran bu küresel korsanlara ve bölgemizdeki uzantılarına (İsrail terör devletine ve despot yönetimlere) karşı Filistin halkının yanında yer almalı, topyekun yardım ve destek seferberliği içinde olmalıyız. Diğer yandan da,Mescid-i Aksa ve Mescid-i Haram neden işgal altındaysa ümmetimizin de aynı sebeple bu zulüm ve zillete düçar olduğunun bilinciyle, bu hale yol açan asıl sebebi idrak etmeli ve bu hali ıslah için harekete geçmeliyiz.

 

Bu sebeple kendimize sormalıyız; birinci kıblemiz Mescid-i Aksa ve Kudüs neden 65 yılı aşkındır işgal altında? Aynı şekilde en önemli mescidimiz, sürekli kıblemiz Mescid-i Haram ve hicret diyarının Mescid-i Nebevisi neden yaklaşık bir asırdır Suudi çetesinin işgali altında ve neden bir türlü kurtulamıyorlar? Hemen ikinci bir soru daha soralım; ümmet neden yüzyıllardır bunca zulüm ve zilletin kuşatması altındadır? Bir başka soru daha; Mescid-i Aksa ve Mescid-i Haram Müslümanlar için neden mübarek ve değerlidir? Ümmet daha önce neden izzetli idi ve neden galip ve muzaffer idi.


      İşte bütün bu soruların cevabında hep Kur’an vardır, Hablullah’a topluca sarılıp sarılmamakla ilgili halimiz vardır. Çünkü Allah bu mescidleri mübarek kıldığını Kur’an’da beyan etmiştir de ondan, yani Kur’an’daki bu beyan sebebiyle Mescid-i Aksa ve Mescid-i Haram mukaddestir,değerlidir. Aynı şekilde ümmete izzet ve şeref, anlam ve değer kazandıran da aynı kitap Kur’an-ı Kerim’dir. O zaman apaçık bir şekilde ortaya çıkıyor ki, Mescid-i Aksa’nın ve Mescid-i Haram’ın işgal altında olmasının sebebi de, ümmetin zulüm ve zillet altında olmasının sebebi de aynıdır. Ümmet uzun tarihi süreçte, Kur’an’ı mehcur/terk edilmiş bırakarak, Rasulün ve ilk Kur’an neslinin güzel örnekliğinden, mücadele sünnetinden uzaklaşıp önce geleneksel cahiliyeyi üreterek, sonra da modern cahiliye ile uzlaşarak, Allah’ın yardımına müstehak olacak halini kaybetmiştir. Bu süreçte tevhidi niteliğini ve vahdetini kaybederek parçalanmış, birliğini, zindeliğini ve gücünü kaybederek sömürge olmaya, zulüm altına girmeye ve zillete sürüklenmeye müsait hale gelmiştir.

28.07.2014
 Hazırlayan: Emrullah AYAN

 

 İLKAV'IN Gazze'ye yapmış oldguğu yardımın ve İsrail Vahşetini Gösteren Video

 

 

 

Bu içerik 2462 defa görüntülendi.
 
 
Yorumlar
Yorum Ekleyin
Adınız Soyadınız
e-Posta Adresiniz
Başlık
Yorum
Kalan karakter sayısı : 6000
Güvenlik Kodu
 
 
Copyright © 2013 İLKAV - İlmi ve Kültürel Araştırmalar Vakfı
Strazburg Caddesi No:18/4 SIHHIYE/ANKARA
Telefon :  +90 (312) 229 79 76 e-posta:  iletisim@ilkav.org
İLKAV Teknik Komisyon