Üye Ol  -  Şifremi Unuttum?
Facebook
 
 
> Bugün 12 Eylül 1980 darbesinin yıl dönümü...

> Kadir Gecesinin ve Ona Değer Kazandıran Kur’an’ın Kadrini Bilmek...

> Erdoğan’ın, Karşılığı Olmayan Sert Söylemleri Filistin’den Yana, ...

> Ömrümüzden Bir Yıl Daha Azaldı, Gelin Hâlimizi Sorgulayalım!...

> Küresel İfsadın Fıtratı ve Doğal Dengeyi Bozması ile İnsanlığın Y...

   
En Çok Okunanlar

Anasayfa  >   DİĞER  >  2009
 
Radyo Denge Gecesi Muhteşemdi...
Tarih: 19/12/2009
   


Kuruluşunun 15. yılında Ankara Kocatepe Kültür Merkezi´nde 19 Aralık 2009 Cumartesi günü Hicret Gecesi münasebetiyle dinleyicileriyle buluşan Radyo Denge´nin programı Kuran´ı Kerim tilavetiyle başladı. Ardından Şeyho Duman Hoca Radyo Denge adına kısa bir açılış konuşması yaptı. Hicreti konu alan slayt gösterisinin akabinde İlkav Çocuk Kulübü Allah Resulü´nün Medine´ye hicretini konu alan kısa bir canlandırma yaptılar. Tertemiz yürekleriyle çocukların okudukları güzel ilahilerin ardından Hicret konulu konuşmasıyla Mehmet Pamak sahnedeki yerini aldı. Hicretin çeşitli boyutları üzerinde duran Pamak´ın konuşması ara ara tekbir sesleriyle kesildi. Pamak konuşmasında şunları söyledi:

Kuruluşunun 15. yılında Ankara Kocatepe Kültür Merkezi'nde 19 Aralık 2009 Cumartesi günü Hicret Gecesi münasebetiyle dinleyicileriyle buluşan Radyo Denge'nin programı Kuran'ı Kerim tilavetiyle başladı. Ardından Şeyho Duman Hoca Radyo Denge adına kısa bir açılış konuşması yaptı. Hicreti konu alan slayt gösterisinin akabindeİlkav Çocuk Kulübü Allah Resulü'nün Medine'ye hicretini konu alan kısa bir canlandırma yaptılar. Tertemiz yürekleriyle çocukların okudukları güzel ilahilerin ardından Hicret konulu konuşmasıyla Mehmet Pamak sahnedeki yerini aldı. Hicretin çeşitli boyutları üzerinde duran Pamak'ın konuşması ara ara tekbir sesleriyle kesildi. Pamak konuşmasında şunları söyledi:
 
Nerede, ne zaman ve ne şartlarda olursa olsun küfür ve şirki terk eden, uzaklaşan kimse muhacirdir. Fıskı, küfrü, şirki olduğu gibi modern tüketim kültürünü, kapitalist yaşam tarzını, seküler hayatı terk etmek de müminler için zor olsa bile kesinlikle bir zarurettir, farzdır. Ahlaki ve ameli olarak nefsimizde, ailemizde ve çevremizdeki her bir ıslah (düzeltme) çabası bizim takva yolunda, hicret yolunda atılmış bir adımımız olacaktır.
 
İnsanlık serüveni boyunca; Allah'tan gelen mesaj Resulleri tarafından toplumlara götürülmüş, zalim ve cahil cahiliye toplumları Allah'tan gelen bu mesajı yalanlamış, inat edip davete icabet etmeyi reddetmiş, sonuçta vazife yerine getirilmiş ve artık yapacak bir şey kalmadığında ise o bölgeyi terk etme (hicret) zamanı gelmiş ve peygamberler gece yürüyüşüyle şehirlerini terk etmişlerdir. Çünkü, insanları karanlıklardan aydınlığa çıkaracak mesaj, karanlıklardan beslenen müstekbirleri, tağutları rahatsız eder. Bunun üzerine, tevhidi mesajı taşıyan mü'minlere yapılan baskılar, işkenceler, cinayetler sonucunda kaçınılmaz olarak yeni imkânlara ulaşma çabası, adalet ve özgürlük arayışı mekansal hicretle sonuçlanır.
 
Rabbimiz, cahiliye kirinden arınıp "elbisesi temiz" olanların, "kalk uyar" emri gereğince yaptıkları dışa, topluma, insanlığa dönük mücadeleyi büyük cihad olarak isimlendirmektedir. Evet Kur'an'la büyük cihad; nefsimizde olan kötülük eğilimlerine ve şirke dayalı cahiliye toplumunun Allah'a karşı nankörlük anlamına gelebilecek bütün manevi kirliliklerine karşı durmak, onlardan hicret etmek ve cahiliye toplumunu vahiyle ıslah etmeye, şirki izale etmeye çalışmaktır.
 
Tüm insanlığı kurtaracak aydınlık modeli ve adil dünya arayışına cevap olacak en sahici alternatifi, Kur'an'ın rehberliğinde ve ilk Kur'an neslinin örnekliğinde inşa ederek, çağımızın Kur'an toplumunu oluşturarak tüm dünya insanlığına sunma çabamızı daha nitelikli ve daha sürekli kılmanın cehd ve gayreti içine girmeliyiz.
 
Hicret ruhunu yeniden yakalayarak, dünyada muhacir olarak bulunduğumuzun bilincini kuşanarak, fıtrat ile vahyi buluşturan bir Kur'an toplumunu inşa etmeden dünyada da, ahrette de huzurun, kurtuluşun mümkün olmadığını bilerek, bir an önce ölüm gelmeden üzerimize düşen sorumluluklar için seferber olmalıyız. Aksi takdirde, insanlığın bu arayışına cevap teşkil edecek modeli üretip hayatımızda örnekleyerek insanlığa sunma sorumluluğumuzu ihmal edersek, sorumluluktan ve fedakârlıktan kaçmak, tembellik ve ilkesizlik sebebiyle vahye şahidlik görevimizi hakkıyla yerine getirmezsek Allah huzurunda hesabını veremeyiz.
 
Sunuculuğunu Alper Tuna'nın yapmış olduğu gecede Radyo Denge programcıları ve Radyo Denge çalışanları bir bir sahneye davet edilerek dinleyicilerle tanıştırıldı. Gecede Alper Tuna'nın okuduğu duygu yüklü Acı şiiri de büyük ilgi gördü. Devamında Radyo Denge'nin misyonu üzerine kısa bir konuşma yapan Radyo Denge Müdürü Bülent Uğur Koca şunları söyledi:
 
"15 yıl önce kurulan radyomuz Denge radyo her şeyden önce bir kaygının ürünüdür. İslami bir kaygının ürünüdür ve radyomuz bu kaygısını günümüze kadar sürdürmüştür. Dengeradyo 15 yıldır ümmetin onurlu olabilmenin ve ilkelerini ve dengesini koruyabilmenin haklı gururunu yaşamaktadır. Sorumluluk ve duyarlılıkla İslami yayıncılığı sürdürmenin elbette ki zorlukları ve sıkıntıları vardır. Rabbimize hamdolsun ki radyomuz toplumsal ve ideolojik bütün dayatmalara rağmen İslami kimliğin inşası ve ümmetin Ankara'dan yükselen onurlu sesi olma noktasında asla taviz vermemiş, hak bildiği yolda hak için sizlerinde destek ve yardımlarıyla yoluna devam etmektedir. Radyo denge birliğin beraberliğin sesidir. Haktan yana adaletten yana tavır koyan mü'minlerin onurlu sesidir. Radyo denge ümmetin sesidir. Filistin'in, Mescidi Aksa'nın, Gazze'nin sesidir. .Allah'ın arzında yalnızca "rabbim Allahtır" dediği için zulum gören müminlerin sesidir. Afganistan'ın, Pakistan'ın, Irak'ın, Çeçenistan'ın, Keşmir'in Yemen'in direnen bütün müminlerinin sesidir. Ankara'da izzetli mü'minler var oldukça Ankara'da mü'minler arasında sevgi saygı ve merhamet bağları devam ettikçe Radyo Denge'de var olmaya devam edecektir. Sesimiz direnişimiz azim ve kararlılığımız asla susturulamayacaktır."
 
Ardından Grup Kardeşlik Çağrısı 45 dakika boyunca aralıksız sürdürdüğü konseriyle duygu dolu anların yaşanmasına vesile oldu. Özellikle Yusuf Can'ın seslendirdiği Kutlu Bir Sevda ve İbrahim eserleri yineYaşar Burak'ın seslendirdiği Mavi Emzikli Bebek ve Allah Diye eserleriyle gece daha bir anlam kazandı.
 
Kardeşlik Çağrısı'nın konserinden sonra Radyo Denge tarafından organize edilen Hicret konulu deneme ve şiir yarışmasında dereceye giren katılımcılara ödülleri verildi. Yarışmada Engin Anigi birinci, Sümeyye Kıyamoğlu ikinci, Saniye Keser ise üçüncü oldu. Yarışmada şiir ve denmeleriyle derece almayı hak eden kardeşlerimize Benli Kitapevinden 1. ye 12 ciltlik Fizilal-il Kur'an,2. ye 9 ciltlik İbni Teymiye Külliyatı ve 3.ye 7 ciltlik Tefhim-ül Kur'an hediyeleri takdim edildi. Mansiyon almayı hak eden Ayşe Sümeyye Yavuz ve Nihal Bayram kardeşlerimize ise muhtelif armağanlar verildi.
 
Huzur Psikolojik Danışmanlık Merkezi, İlkav, Gazi Mermerit-Duş, Cantürk Cam Balkon, Şelale giyim, Kılıçkan Kardeşler Kırtasiye gibi kuruluşların sponsor olarak katıldıkları gecede ayrıca birde Radyo Denge yararına bir yiyecek kermesi düzenlendi. Katılımın çok yüksek olduğu gecede salona sığmayan dinleyiciler için program salon dışarısında bir ekrandan da takip edildi. Yine Tuba Çantanın dinleyiciler için gönderdiği çantalar dinleyicilere hediye edildi.
Gecede Mehmet Akif Duman yüreğinin sesiyle Şeyh Ahmed Yasin'in vasiyetini okudu.
 
Ayrıca Radyo Denge çalışan ve programcılarının yoğun bir mesaiyle hazırladığı Radyo Denge Bülteni'nin ilk sayısı dinleyicilerin beğenisine sunuldu.
 
Grup Yürüyüş'ün sahneye çıkmasıyla salondaki coşku had safhaya ulaştı. Tekbir sesleriyle beraber söylenilen ezgilerin bir çoğu salondaki insanların ayakta katılımlarıyla devam etti. Özellikle İntifada ve Ey Şehit marşlarındaki coşku görülmeye değerdi. Marşların akabinde Hamas'a Selam Direnişe Devam,Kahrolsun İsrail, Yaşasın Küresel İntifada gibi sloganlar atıldı. Grup Yürüyüş, 40 dakika süren konserinin ardından Kardeşlik Çağrısı grubunu sahnee davet ederek, izleyicilerin de katılımıyla 20 dakika daha konser verdi.
Üç saat olarak tasarlanan program, dinleyicilerin yoğun katılımı, coşkusu ve talepleriyle dört buçuk saate yakın sürdü. Hicret Gecesi bitiminde izleyiciler tebrik ve teşekkürlerini programı organize edenlere ilettiler. Daha büyük organizasyonların da yapılabileceği böylelikle ortaya konmuş oldu.
 
Genç- yaşlı, kadın-erkek toplumun her kesiminden insanın katıldığı, kardeşliğin ve birlikteliğin lezzetinin tadıldığı Hicret Gecesi'nde umutlar yeniden dirildi ve kardeşlik bir kez daha pekiştirildi. Hicretin 1431. yılında ümmetin yeniden dirilişi için dualar edildi.


 

Bu içerik 2991 defa görüntülendi.
 
 
Yorumlar
Yorum Ekleyin
Adınız Soyadınız
e-Posta Adresiniz
Başlık
Yorum
Kalan karakter sayısı : 6000
Güvenlik Kodu
 
 
Copyright © 2013 İLKAV - İlmi ve Kültürel Araştırmalar Vakfı
Strazburg Caddesi No:18/4 SIHHIYE/ANKARA
Telefon :  +90 (312) 229 79 76 e-posta:  iletisim@ilkav.org
İLKAV Teknik Komisyon