Üye Ol  -  Şifremi Unuttum?
Facebook
 
 
> Bugün 12 Eylül 1980 darbesinin yıl dönümü...

> Kadir Gecesinin ve Ona Değer Kazandıran Kur’an’ın Kadrini Bilmek...

> Erdoğan’ın, Karşılığı Olmayan Sert Söylemleri Filistin’den Yana, ...

> Ömrümüzden Bir Yıl Daha Azaldı, Gelin Hâlimizi Sorgulayalım!...

> Küresel İfsadın Fıtratı ve Doğal Dengeyi Bozması ile İnsanlığın Y...

   
En Çok Okunanlar

Anasayfa  >   ALTERNATİF EĞİTİM KONFERANSLARI  >  2010
 
Ankaralı Müslümanlar Şeyh Raid Salah’la Coştu
Tarih: 25/03/2010
   


Ankara’da bereketli ve coşkulu bir gece yaşandı. Filistin İslami Hareket Lideri, Mescidi Aksa İmamı, Şeyh Raid Salah Ankaralı Müslümanlarla İlmi ve Kültürel Araştırmalar Vakfı Konferans Salonunda buluştu. Ankara Filistin Dostları Platformunun organize ettiği programda Ankara’nın her köşesinden Hatta Ankara dışından katılımlar vardı.

Ankara’da bereketli ve coşkulu bir gece yaşandı. Filistin İslami Hareket Lideri, Mescidi Aksa İmamı, Şeyh Raid Salah Ankaralı Müslümanlarla İlmi ve Kültürel Araştırmalar Vakfı Konferans Salonunda buluştu. Ankara Filistin Dostları Platformunun organize ettiği programda Ankara’nın her köşesinden Hatta Ankara dışından katılımlar vardı.

 

 

29 Aralık 2009 saat 19:30 da Filistin ve Mescidi Aksa konulu sinevizyon la başlayan program, Mehmet İmamoğlu'nun okuduğu Kur'an-ı Kerim ve Mealiyle devam etti. Programa ilgi çok büyüktü. Üç katlı İlkav Konferans Salonunu tıka basa dolduran topluluğun büyük bir kısmının ayakta kalması ve buna rağmen Üç saat boyunca coşkulu tavırlarından bir şey kaybetmemeleri memnuniyetlerine işaretti. Tekbir ve Tevhid Nidalarının dinmediği program Kur'an-ı Kerim ve Mealinin ardından Ankara Filistin Dostları Platformu adına İlmi ve Kültürel Araştırmalar Vakfı Müdürü Bülent Uğur Koca'nın Açılış konuşmasıyla devam etti. Bülent Uğur Koca konuşmasında şunları söyledi:

Rabbimizin hikmetinin bir tecellisi olarak tarih boyunca kim mescidi Aksa'yı ve mübarek çevresini elinde tutarsa dünyaya onun siyasi otoritesi hâkim olmuştur. Yüzyıllar boyunca Müslümanların elinde olan Kudüs 1917 yılından itibaren İngilizlerin eline geçmiş ve İngilizlerin koruması altındaki Filistin'in başkenti olmuştu. Ardından türlü desiseler hileler katliamlar ve zoraki tehcirlerle 1948 yılında BM'in kararıyla Siyonist Yahudilerin eline geçmiştir. Günümüz dünyasında Kudüs'ü elinde tutan Siyonist sermayenin dünya üzerindeki etkisi ifsadı ve bozgunculuğu da açıktır. Fakat Allah'ın izniyle ve müminlerin direnişiyle Mescidi Aksa ve Filistin toprakları habis Siyonistlerin işgalinden en kısa zamanda kurtulacaktır. Çünkü dünya üzerindeki bütün Müslümanların duası Kudüs'ün işgal altından kurtulması içindir.

Yine Allah'ın hikmetinin önemli bir tecellisi olarak Dünya üzerindeki Müslümanlar birçok meselede ihtilaf etseler dahi konu Kudüs ve Mescidi Aksanın hürriyetine geldiğinde her zaman tek vücut olmuşlar Filistinli kardeşlerine ellerinden geldiğince yardım etmişler maddi ve manevi desteklerini esirgememişlerdir. Bundan dolayı ümmetin dualarının sel sel aktığı Aksa mescidi, İslami Vahdetin ve ümmetin fiili birliğinin temelini oluşturmaktadır. Allah'a Hamdolsun ki Filistin ve Aksa direnişinin İslami Kimliği gün geçtikçe daha da netleşmektedir. Elbette ki Peygamberler yurdunu nebiler şehrini, azgınlaşmış canilerin elinden kurtarmak, nebilerin yoluna tabii olanların üzerine bir borçtur. Dünya Müslümanları bu bilinçle Kuran'ın rehberliğinde küresel zulme fıska ve isyana başkaldırdığı müddetçe, nebilerin hak mücadelesini kendi topraklarında hakiki anlamıyla ortaya koyduğu müddetçe, nebiler yurdunda hakkı hâkim kılma davası olan Filistin davası, Aksa davası gün geçtikçe daha da güçlenecek ve Siyonist işgalcileri boğacaktır. Bu çerçevede ve hakikatte Filistin davası tevhit davasıdır. Filistin davası Ümmetin vahdetinin davasıdır. Filistin davası Allah'ın hükmünü Arza hakım kılmanın davasıdır.

İşte bundan dolayı biz yıllardır süregelen faaliyetlerimizde ve evvelki gün İsrail elçiliği önünde de açıkça dile getirdiğimiz gibi tüm işkencelere, ambargoya ve katliama rağmen Allah'ın bahşettiği izzetle ve Celaletle Rabbim Allah'tır diyen, Allah erlerinden yanayız. Biz Allah'ın çevresi mübarek kıldığı Mescidi Aksa'da ve çevresinde zulmün, tuğyanın ve isyanın değil; hakkın ve Kur'an'ın hâkim olmasını isteyen Hamas, İslami Cihad İslami Hareket ve diğer bütün İslami direniş hareketlerinin yanındayız. Bu bilinçle ve bu duygularla hep birlikte Kudüs'ü hakkın hâkimiyetine kavuşana dek Ankara'da dahi olsak dünyanın öbür ucunda dahi olsak rabbimizin huzurunda söz veriyoruz.

CANIMIZLA KANIMIZLA SENİ KORUYACIZ EY AKSA

Bülent Uğur Koca'nın açılış konuşmasının ardından Medya mensuplarıyla bir röportaj gerçekleştirildi. Röportajın hemen ardından Tekbirlerle kürsüye gelen Şeyh Raid Salah, Mehmet Emin Akın'ın çevirmenliğinde Filistin Mücadelesi, Mescidi Aksa savunması ve Aksa direnişini anlatımı ve samimi sunumuyla adeta resmetti. Şeyh Raid Salah etkili bir selamlamanın ardından, Ankaralı Müslümanların Filistin ve Mescidi Aksa'ya gösterdikleri ihtimamlarından dolayı teşekkür etti. Raid Salah şunları söyledi:

"Mescidi Aksa ve Kudüs işgal altındadır. Eğer Mescidi Aksa işgal altında ise bütün İslam coğrafyası işgal altında demektir. Dünya üzerindeki Müslümanlar bir bütün olarak işgal altında olduklarını tam olarak idrak ederlerse işte o zaman tıpkı Filistin'de, Afganistan'da, Çeçenistan'da, Irak'ta, Bosna'da işgale karşı koydukları gibi işgale karşı koyacaklardır. En önemli mesele Müslümanların işgal altında olduklarının idrakinde olmaları meselesidir."

"Mescidi Aksanın işgali İsrail ve Filistinliler arasında bir mesele değildir. Mescidi Aksanın işgal altında olması bütün Müslümanların işgal altında olmasıdır. Selahaddin Eyyubi bu bilinçle Kudüs işgalden kurtulana dek hep hüzünlü bir hayat yaşamıştır. Çünkü Kudüs'ün işgal altında olması Müslümanların zillet içinde olması demektir. Bir Müslüman zillete asla razı olamaz. Müslümanlar için Mekke ve Kudüs arasında bir fark yoktur. Bugün Mekke ve mescidi haram Siyonist katiller tarafından işgal edilse bizler ne hissederiz. Biz Mekke'nin işgali Suudi Arabistan'ın meselesidir bizi ilgilendirmez mi diyeceğiz. Bugün ziyaret edilmesi istenilen üç mescitten biri olan mescidi Aksa Siyonist işgal altındadır. Mü'minlerin bu konuya duyarsız kalması asla düşünülemez."

"Mescidi aksa davası ihtilafların gölgesi altında kalamaz Mescidi Aksanın işgalden kurtulması için dünya Müslümanları birlik olmalıdır. Gerek Filistin'de gerekse bütün dünyadaki Müslümanlar ihtilaflarını unutmalıdırlar. Bizler çocuklarımıza ailelerimize mescidi Aksa davasını sahiplenme bilinci vermeliyiz. Bu yöndeki çabaları hiçbir zaman ihmal etmemeliyiz."

"Siyonist işgal Kudüs ve Filistin'deki Müslümanları tehcire zorlamaktadırlar. İsrail işgalinin ardından özellikle Mescidi aksa çevresindeki Müslümanların hayat şartları gün geçtikçe zorlaştırılmıştır. Bugün Siyonist devlet Kudüs'te yaşayan ve kendilerine "Makdisi" denilen Filistinli kardeşlerimize sadece bir ikamet belgesi vermektedirler ve Müslümanlar ancak o belgeyle orada yaşayabilmekte iş bulabilmekte barınabilmektedir. Fakat sadece 2007 yılından bu yana 5000 Filistinlinin elinden bu mukim belgesi alınmıştır. Bu kardeşlerimiz Kudüs'te bu belge olmaksızın ne iş bulabilmekte ne de ailelerini geçindirebilmektedirler. Bu yüzden zorunlu olarak tehcire mahkûm bırakılmışlardır."

"Dünya Müslümanları olarak bu Siyonist projelere karşı durmalı ve üzerimize düşen görevleri en iyi şekilde yapmamız gerekmektedir Eğer biz üzerimize düşenleri yaparsak inşallah Allah bizi ve Mescid-i Aksa'yı muzaffer kılacaktır."

Şeyh Raid Salah'ın konuşmasının ardından kürsüye davet edilen Şeyh Raid Salah'ın Avukatı Halid Ramazan yine Mehmet Emin Akın'ın çevirmenliğinde özetle şunları söyledi:

" Siyonist İsrail projelerini sinsice ve adım adım devreye sokmaktadır. Bugün mescidi aksanın çevresi büyük ölçüde planlı olarak Müslüman nüfustan arındırılmıştır. Örneğin Mescidi Aksa çevresinde yer alan Burak çıkmazında İngilizler döneminde Yahudilerin ibadet yapmasına izin göstermelik dahi olsa izin verilmiyor bu bölgede ibadet yapanlara yaptırım uygulanıyordu. Fakat bu gün Yahudi nüfus rahatlıkla Burak çıkmazında ibadetlerini yapmaktadırlar ve bu olay artık kanıksanmış görülmektedir. Yahudiler Sulvan mıntıkasını tamamen Müslümanlardan arındırıp orada Tevrat bahçesi oluşturma planları vardır ve bu planlarını işletmektedirler.

Mescidi Aksa çevresinde yürütülen kazı çalışmaları da devam etmektedir. Bu sinsi projeler karşısında dünya Müslümanları planlı ve programlı olarak bir şeyler yapmaları gerekmektedir. Uluslar arası mahkemelerde veya ulusal mahkemelerde İsrail'in haksız yere bir işgali devam ettirdiğine dair toplu davalar açılmalıdır her ne kadar kısa vadede bu tür çabaların bir sonuç vereceği zor gözüküyor olsa bile konunun üzerine kararlı bir şekilde gidilmesi Müslümanların duyarlılıklarının ortaya konulması ve Siyonistlerin planlarının işlevsiz hale getirilmesi açısından önemlidir.

Halid Ramazan'ın konuşmasının ardından soruları cevaplamak üzere tekrar kürsüye gelen Şeyh Raid Salah Tekbir ve Tevhid haykırışlarının arasında gelen soruları cevaplandırdı. Özellikle Mescid-i Aksa ve Kubbetus-sahra'nın birbirine karıştırılması sorusuna verdiği cevapta aslında mescid-i Aksanın sahasının çok geniş olduğu kubbet-us sahranın ise Mescid-i Aksa içerinde küçük bir bölüm olduğu üzerinde durdu. Yani Hazreti Ömer'in yaptırdığı Kubbetüssahra mescidi Aksa alanı içerisinde bir bölüm olduğunu ifade etti.

Tekbir sesleri ve Filistin marşları eşliğinde musafaha ve kucaklamalarla salondan ayrılan Şeyh Raid Salah 30 Aralık Çarşamba günü Ankara'dan ayrıldı.

Bu içerik 4488 defa görüntülendi.
 
 
Yorumlar
Yorum Ekleyin
Adınız Soyadınız
e-Posta Adresiniz
Başlık
Yorum
Kalan karakter sayısı : 6000
Güvenlik Kodu
 
 
Copyright © 2013 İLKAV - İlmi ve Kültürel Araştırmalar Vakfı
Strazburg Caddesi No:18/4 SIHHIYE/ANKARA
Telefon :  +90 (312) 229 79 76 e-posta:  iletisim@ilkav.org
İLKAV Teknik Komisyon